
TÜRK YÖNETİM SİSTEMİ OLARAK AHİLİK -1
Ahilik, 13-16. yy’ları arasında yaşatılmış, yaklaşık 600 varlığını sürdürerek bir Türk Yönetim sistemine örnek olmuş bir yönetim modeli.
Ahilik, 13-16. yy’ları arasında yaşatılmış, yaklaşık 600 varlığını sürdürerek bir Türk Yönetim sistemine örnek olmuş bir yönetim modeli.
Saban, orak, kağnı veya taş değirmen. Bunlar bugün var mı? Var da kullanımı yok! Şimdi de 2030 yılını hayal edin! Bundan 10 yıl sonra ne tür değişimler olacak? Hangi yeniliklerle karşılaşacağız? Bugün yaptığımız hangi iş veya meslekler var olmayacak?
Bugün Samsung, IBM, Apple, 3M, Samsung, Airbnb gibi başarılarına gıpta ile baktığımız şirketler Design Thinking’i stratejilerinin bir parçası, işletmelerinin bir kültürü haline getirmiş durumda.
kademik çalışmalarda iş dünyasının, 1929 yılındaki Büyük Buhran diye nitelendirilen ekonomik durgunluğa kadar kadar kriz kavramından bahsedilmediğini görüyoruz. İkinci dünya savaşı, Körfez Savaşı, çeşitli depremler, 11 Eylül saldırıları, ortadoğudaki bitmek bilmeyen savaşlar, enerji savaşları, ABD ile Çin arasında gerçekleştiği izlenen Ekonomi Savaşları derken bu tarz gelişmelerin çeşitli etkileri olsa da bu kriz başka bir kriz.
İş dünyasında başarı denildiğinde aklımıza genelde Amerika veya Amerikan şirketleri gelir. Peki, bir dönem kalitesiyle ortalığı kasıp kavuran Japonya veya son dönemde Ar-Ge (Araştırma-Geliştirme) ve inovasyonla ön plana çıkan Güney Kore’nin ve bu ülkenin şirketlerinin bize ilham vereceği bir şeyler yok mudur? Olsa gerek!
Dilenciler ülkemizin bilinen bir gerçeği. Kimi gerçekten ihtiyacı olduğu için dilenirken kimilerinin de bu işi profesyonel bir iş olarak yaptığı ortaya çıkabiliyor. Uzmanlık alanımla ilgili olmayan vakaları gördüğümde kendimce bir yorum yapar, öğrendiğim teorilerle gördüğüm uygulamaları eşleştirmeye çalışarak somut bir sonuca varırım. Özellikle pazarlama alanında kariyer yapanlar veya eğitim alanlar pazarlamanın meşhur 4P, 5P, 6P […]
Gözünü iş dünyasına perakende sektöründe açan, bu alanda uygulamalı danışmanlık faaliyetleri yürüten biri olarak, alışveriş merkezlerinin yerinin bende bir başka olduğunu söylemeliyim. Yıllarca hangi şehre hangi AVM ne zaman açılacak, AVM’de mi mağaza açalım yoksa caddede mi, mağaza açılacak AVM’nin lokasyonu nasıl, müşteri profili uygun mu, AVM’nin marka karması nasıl, mağaza kirası ne olmalı, yapacağı […]
“Evet mi”, “Hayır mı” kervanına bende katıldım.
İş dünyasının gerçeklerinden hareketle karar vermemiz gereken ve önemli gördüğüm 25 madde hazırladım. Farklı düşünme hakkınızı saklı tutuyor, sıkılmadan bir çırpıda okumanız diliyorum.
Geçenlerde yönetim danışmanlığı görüşmelerini yaptığımız büyük bir grubun yönetim kurulu başkanıyla gerçekleştirdiğimiz bir görüşme beni derin bir düşünmeye sevketti. Saatlerce yaptığımız konuşmadan sonra kendisine bir soru yönelttim.
Ben: Efendim sizce, yani sizin tanımınıza göre şirketinizdeki en büyük problem nedir?
Bilindiği üzere büyüklerden biri olan Carrefour’un ana stratejilerinden biri “Büyük İyidir” yaklaşımıdır. Vakti zamanında bunu Türkiye’ye giriş stratejisi olarak kullandı ve o dönem oldukça başarılı da oldu. Zamanla yerel marketlerle mücadele edemediğini anladığında ve özellikle de BİM, A101 gibi Hard Discount (indirim mağazacılığı) marketlerin önü alınamaz yükselişinden sonra küçük metrakarelerle büyüme stratejisini hayata geçirmek zorunda kaldı.